Hep deriz ya yaşarken kıymet bilinmez, ölünce kıymet bilinir. Ya da meşhur sözümüz vardır: " Kör ölür, badem gözlü olur." Bazen bunlar da olmuyor işte. Bugün Aşık Mahsuni Şerif'in ölüm yıldönümü ve hiç bir yerde onunla ilgili haber okumadım. Şimdi bir şiir sitesinde gördüm. Baktım saat 23.33. Henüz gün
bitmemiş. Daha 27 dakika var. Gençliğimizde türkülerini dinlediğimiz, daha doğrusu doya doya dinleyemediğimiz bir halk ozanımızdı... Zaten onun gibi kaç tane var ki!
Ölümünden birkaç yıl sonra hemen unutuluyorlar. Nur içinde yatsın, toprağı bol olsun!
En çok sevilen ve " Vizontele" filmiyle özdeşleşen bir türküsüyle analım usta ozanı.
Sevgilerimle...
ÇEŞM-İ SİYAHIM
İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir, servetim ah'ım
Karardıkça bahtım karalansa da
Haydi dolaşalım yüce dağlarda
Sen beni bıraktın ah ile zarda
Ötmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline
Sen beni bıraktın elin dilinde
Güldün Mahzuni'nin berbat haline
Mervan'ın elinde parelense de
Aşık Mahzuni ŞERİF
Blog,Blog Milliyet,Alıntı,Bayram Cigerli,Okunacaklar, bayramcigerli.blogspot.com, Kültür,Sanat,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder