Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır. - 06- Bc Music Blog

Breaking

BANNER 728X90

12 Mart 2022 Cumartesi

Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır.



Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır. Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı'nda staja başlar. İlk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar: Öğle yemeği işini nasıl çözeceklerdir? Aslında o zamanlar Ankara'da yemek yenebilecek bir
 lokanta, İstanbul Lokantası vardır. Ama, bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir.

Türkiye'nin, bu ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar..Zamanın Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu'na giden Süreyya, öğle yemeklerini İstanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin alır.

İki arkadaş, ertesi gün lokantaya gider, güzel güzel karınlarını doyururlar. Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez, ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar ve şikayetler yükselir.

Şikayetler aynı gün, zamanın başbakanı 'Rauf Bey'e de iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu'nu arayıp durumu anlatır.

Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasınından şu sözleri duyar "Başbakan, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin." Süreyya çok üzülür.

Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, evlerine misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk'e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Onu dinleyen Atatürk, "Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var," diye cevap verir.

Büyük bir hayal kırıklığına Süreyya, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer: "Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş!"

Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, onu görünce, "Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor," der.

Süreyya hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince, Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, ona, "Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek." der.

Süreyya'nın şaşkınlığı daha da artar. Ne olup bittiğini, Latife Hanım, yemekte, onun kulağına eğilip anlatır: "Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı, ama babanı senin yanında ezmek istemedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini aradı, yarın eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi." 

Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla lokantaya gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye cesaret edemez. — Nabu Artemis Sahaf Kitabevi'de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder